1 Şubat 2020 Cumartesi

Bodoslama Yazı - Korkuyorum Herif



Bakma hiçbir şey yolunda değil aslında. Hatalar yapıyor illaki insan. Geçmişte kalanların merhameti uymuyor yeni gelen insanlara. Gelenler gideni aratıyor gibi bir şey değil bu Herif. Kişinin kendi iç dünyası ile alakalı biraz. İnsan her sabah uyanıp her akşam uyuyamıyorsa bir şeylerin yolunda gitmediğine delalet eder bu. Çoğunun sebebi de eksiklik sanıyorum. Yani, benimki öyle en azından. Hiçbir şeyi tam başaramamış olmakla ilgili, eksiklik yani birazda. İşin doğrusu Herif, insanlar artık ''rahmetle andıklarını merhametle hatırlamıyorlar''. İyi adamdı ama ne boka yaradı ki diyecekler benim için. Korkuyorum Herif korkuyorum...

İnsanlar, gündüzleri yeşilliklerin mavi ile buluştuğu, geceleri ise sarı bir sokak lamasının altında bir banka oturup, denizin ışıklarını seyretmeyi hayal eder. Oysa Herif, hiç birinin hayaline lambanın etrafında uçuşan o gri ürkütücü kelebekler gelmez. Hayallerde bazen üzer insanları ama gerçekler gibi değildir bu, korkutur. Bu hayal kurmakla ilgilide değil Herif. İnsanlar, yalnız başlarına hayal kurup, o hayale kendileri inanıyorsa başlıyor, asıl sorun. İnsanlar çok şeyler yaparlar Herif. Yol bekler mesela bazıları, bazılar da gidenleri sadece izler. Hiçbir hikaye mutlu sonla bitmez aslında Herif. Sadece en mutlu anda keser yazarlar hikayeleri. Herkesin zamanı kendine kısıtlıdır Herif. Tabi bu da korkmakla alakalı illaki bir yerde. Oysa hatalarda aslında insanları çok kez üzen. Ama öyle normal hatalar değil hee. Herkes hata yapar bildiğimiz gibi, fakat bunu bilerek yaparsa insan pişman olur.

Korkuyorum Herif, aynı diğer insanalar gibi korkuyorum. En çokta kaybetmekten korkuyor insan. Ve inan Herif, kaybetmekten korkan bir insanın çaresizliği hiçbir çaresizlik kadar aciz bırakmıyor insanı. Kendinden olmayan şeyler katıyorsun konuşmalarına. Henüz gitmese bile yokmuş gibi tavırlar takınıyorsun kendine. Ve artık tek olmanın verdiği acıma duygusu sarıyor gecelerini. Kendine acıyorsun Herif. Hatayı kendinde arayacak kadar büyüyor, olgunlaşıyorsun. Dünyanın en büyüğü bile olsan o an, korkuyorsun…

Sonra Herif, her akşam kendine sebepler üretip birilerini bir şeylerden dolayı suçlamaya çalışıyorsun. Hiç birine cevap bulamıyorsun ya hani. Sonra sabah yüzünü yıkamak için aynanın karşısına geçtiğinde bütün sorularının cevabı karşında duruyor. Sonra kendine kin besliyorsun Herif. Biri, çektiğin pişmanlığı, o an ki çaresizliğini görsün istiyorsun. Bahanelerin arkasına sığınmaktan vazgeçiyorsun artık. Birinin seni görmesi için elinden geleni yapmak istiyorsun aslında. Sonra bekliyorsun, bekliyorsun. Karşına çıkan ilk fırsatta o berbat, hiçbir şeyden memnun kalmayan sıkıcı adamlardan birine dönüşüyorsun.

Ne olursa olsun yalnız olmadığını bilmek ister insan. İnsan bir tek kendi sorununa çare bulamaz ya hani işte öyle bir şey. Kendi ayaklarının üzerinde durmayı başarabilse bile elinden birinin tuttuğunu hissetmek ister. Düştüğünde seni sırtına alamasa bile, hadi kalk diyen birinin olmasını ister. Bir sürü dil dökersin birilerine sırf seni anlasın diye. Ama bir gün öyle biri çıkar ki karşına ‘’konuşmak sizin için sadece bir gürültü olur’’ o saatten sonra.  Fakat Herif arkanda bıraktığın korkular da gelecekte kabusun olmaya devam eder ve sen kaçacak hiçbir yer bulamazsın kendine. İşte Herif böyle zamanlarda, yüzüne bir avuç su vurup ‘’ hiç bir şey olmazsa, sabah olur’’ diyeceksin. Fakat Herif, korkuyorum. Ya assın bu devlet beni bir sebepten yada gelsin biri bir bahane ile yanıma. Yoksa azizim koskoca devleti hiçe saymak gibi olmasın ama devlet erkanına fırsat vermeyeceğim…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder